FOTOĞRAFLARA TIKLAYARAK BÜYÜK
OLARAK İZLEYEBİLİRSİNİZ.

24 Aralık 2009 Perşembe

Knidos antik kenti

Knidos antik kenti ile ilgili daha geniş bilgi
almak ve Knidos Antik Kentine 14 Aralık 2009 da
yaptığım gezinin ayrıntıları ve fotoğrafları
için tıklayınız.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Alinda Antik Kenti

Aydın'ın Karpuzlu ilçesi sınırları içinde yer
alan Alinda antik kent bir Karya kenti,daha
önceki gezilerimde bahsettiğim gibi önce Karya
kentlerini geziyorum.Daha önce Stratonikeia,
Lagina,Alabanda şimdi de Alinda nasip olursa
sırada Labranda antik kenti.Karya'lılar Anadolu
kökenli ve yaşadıkları çağa göre çok modernler,
belki bundan biraz da bu kentlerin az tanınıyor
olması ilgimi çekiyor.
Alinda'ya Aydın'dan Çine ilçesine az bir mesafe
kala sağ tarafa giden bir yol var,tabelada
Karpuzlu ve Alinda yazılarını görüyorsunuz,bu
yoldan 27 km kadar gidince Karpuzlu'ya dolayısıy-
la Alinda'ya geliyorsunuz.Şimdiye dek gezdiğim
Karya kentlerinde olduğu gibi Karpuzlu'nun ilk
kurulan bölümleri Alinda antik kenti üzerine
kurulmuş ,böyle olunca da doğal olarak evler
yapılırken antik kentin taşları kullanılmış,
tarihi dokuya bayağı zarar verilmiş.Alinda bir
Karya kenti olsa da burada Hellenistik dönem,
Roma ve Bizans dönemlerinde de değişik kültürler
yaşamış ve eserler bırakmışlar.Bizans döneminde
Alinda'nın piskoposluk merkezi olduğu belirtilmekte.

Alinda'nın öyküsü anlatılırken bir çok yerde aynı
öykü geçmekte;Karya yönetimin iç karışıklıklar
yaşaması üzerine Karya Kraliçesi Ada'yı kardeşi
Piksadaros devirip onu sürgüne gönderir.Ada Alinda
yı kendisine başkent yapar.Daha sonra Anadolu'ya
sefere çıkan İskender Alinda'ya da gelir,kentin
korunaklı yapısından dolayı ele geçiremez ama Ada
kentin kapılarını İskender'e açar ve aralarında bir
antlaşma yaparlar.İskender Karya'yı tamamen fethet-
tikten sonra ülkenin yönetimini Ada'ya bırakarak
yoluna devam eder.
Tabii bir çok Antik kentte bu çeşit mitolojik
öyküler geçiyor.Hala tüm gizemleriyle bu kentler
sırlarını korumakta.

Aydın Karpuzlu-Alinda Antik kenti


Karpuzluya girdikten sonra sağ tarafta Agora'yı
görüyorsunuz,hiç sapmadan yola devam ediliyor,
hatta ben bir ara yanlış mı gidiyorum diye çeliş-
kide kaldım.Git git sanki başka bir yere gidiyor-
sunuz daha sonra yol kıvrılarak tepeleri tırmanmaya
başlayınca tamam diyorsunuz.Karpuzluyu geçtikten
sonra bir 3-4 km daha gidiliyor,dar virajlı bir yol.
Yolun sonunda resimde görülen yapıya geliyorsunuz,
belediyece yaptırıldığı yazıyor,görevliler sizi
karşılıyor,ücretsiz gezilen bir yer.Arabanızı bu
binanın kenarına parkedip daha sonrası yürüyerek
geziliyor.Tiyatronun bulunduğu aşağı akropole kadar
bayağı bir yol var.

Alinda antik kenti



Fotoğrafta görülen su kaynağı su kemerine varmadan
önce yol kenarında,o devirlerden kalma bir kaynak.
Aslında bu suyun mitolojik hikayesi de vardır ama
şimdilik rastlayamadım.Su içilir vaziyette.

Alinda antik kenti su kemeri




Alinda Antik kentinde sağlam kalmış yapılardan
birisi de bu su kemeri.Bu kentlerde günümüze
gelen bu eserlerin çoğu hellenistik ve Roma dö-
neminden kalma .(Bu su kemeri de Roma dönemi,
tiyatro hellenistik dönem gibi.)

Su kemerinden başlayan antik kenti gezim
bu çeşit yollardan geçerek aşağı akropole
kadar sürdü.Hiç bir işaret falan olmaması
nedeniyle nereye gideceğim derken yukarı
akropolün surlarını gördüm ve önce oraya
tırmandım.Her taraf zeytin ağaçlarıyla kaplı
birbirinden güzel manzaraları seyrederek
geziyorsunuz.

Alinda antik kenti iki tepe üzerine kurulmuş,
çine de görmeğe alıştığımız kaya dokusu bura-
larda da aynı.

23 Ağustos 2009 Pazar

Alinda Yukarı akropol



Yukarı akropol surları

Alinda Yukarı akropol -Sarnıçlar



Alinda iki değişik tepe üzerine kurulmuş
iki akropole sahip.Yukarı akropolde resimdeki
gibi yanyana sıralanan 6 adet sarnıç var,
alt taraflarında küçük taşlarla yapılan örgü
sistemleri görülüyor,üst taraflara doğru sıvalı.
İlk gördüğümde bunları şarap veya zeytin yağı
depolarına benzetmiştim ama antik kentin girişin-
de görevli arkadaşın verdiği tanıtım broşüründe
sarnıç olarak geçiyor.

Aklinda Antik kenti surlar ve kuleler


Yukarı akropolden surların ve kulelerin
görünümü.

Alinda antik kenti mezar kalıntıları



Antik kentin her tarafında bu çeşit lahitler,
ve mezar yapıları karşınıza çıkıyor.Su
kemerinden başlayarak aşağı akropole kadar
bu eserlerle karşılaşıyorsunuz.

Alinda antik kenti kalıntıları


Bu yapının ne olduğunu anlayamadım,pek kuleye
benzemiyor herhangi bir girişi yok.

Alinda antik kenti tapınak kalıntıları


Alinda ile ilgili tanıtıcı yayınlarda iki tapınak-
tan bahsediliyor.Aşağı akropole giderken gördüğüm
bu temel kalıntısı bunlardan birisi diye düşünüyo-
rum,başka bir yerde fotoğrafını görmedim.

Alinda antik kenti- Doğu kulesi


Aşağı akropolde görülmeye değer eserlerden birisi
de bu kule,çok katlı olarak yapılmış,kentin doğu-
sunda yolu ve ovayı gören kayalık bir yerde,
uzaktan görünüşü de mükemmel doğayla uyum içinde
bir bütün oluşturuyor.


Taş işçiliğindeki ustalık kendini gösteriyor.
Günümüze bayağı sağlam olarak gelmiş,Alt katın
bişik iki kenarında kapılar var.Üst oda da kapı
gibi bir boşluk ve çokça pencere var.Bu kapı
balkon gibi bir yere açılıyor olabilir.
Yapı şu an inekler için sığınak
olarak kullanılıyor anlaşılan,içerisinde inek
dışkıları var,hayvanların yattığı belli.

Alinda Antik Tiyatro-Karpuzlu



Tiyatronun batı tarafında köprümsü kısmın altında
kemerli bir giriş var,içi toprakla tıkalı.Burası
tiyatronun batı kısmında.

Alinda antik tiyatro


Alinda Antik tiyatro


Alinda antik tiyatro

.
Tiyatronun her iki yanında ,oturma basamklarına
paralel yürüyüş yoluna(diazoma)açılan kemerli
girişler var.

Tiyatronun güney tarafında kalıntılar.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Aydın-Karpuzlu Alinda


Tiyatrodan baktığınızda aşagıda verimli bir
ova görülüyor.Alinda'nın çevreye hakim koru-
naklı tepeler üzerine inşa edilmesi onu düş-
manlarına karşı güvenli bir kent yapmıştır.

Alinda Antik Tiyatro


Daha önce burada tiyatroya girilen bir
merdivenin olduğunu sanıyorum.

Alinda Antik kenti Tiyatrosu


35 oturma sırasından günümüze bu darmadağın
görünüm gelmiş,sanki deprem olmuş gibi.
Tiyatro tipik bir hellenistik tiyatro görü-
nümünde.


Tiyatronun güney tarafındaki yan duvarı.

Karpuzlu-Alinda Antik kenti tiyatrosu duvarları




Tiyatronun doğu tarafındaki duvarları ve tonozlu
kapı.Alinda tiyatrosu bir çok kısmındaki duvar-
ları ile diğer bir çok antik tiyatrodan ayrıl-
makta,ve bu duvarlar günümüze oldukça sağlam
olarak gelmişler.

Alinda antik kenti yanyana iki tepe üzerinde
iki akropole sahiptir,aşağıdaki akropolde
tiyatro,tapınak,agora ,sur duvar ve kuleleri
günümüzde görülebilir.Bu resimde tiyatronun
arka duvarları görülmekte,tepenin üzerine
duvarlar çıkılarak tiyatronun yükselmesi sağ-
lanmış.


Alinda Antik agoraya uşlaşmak da bir sorun,
dar bir toprak yol,otlarla kaplı,yanlış mı
geldim diye kendinize sorarak yol alıyorsunuz.
Agoranın ön kısmına topragın kaymaması için
payandalı bir istinat duvarı yapılmış.Bu antik
kentte herhangi bir açıklayıcı,yön gösterici
tabela yok.Esrlerle ilgili açıklamalar da yok
tabii halbuki bu tür şeyler insanların bu yapıları
daha bilinçli ve severek gezmesini sağlıyor.

Alinda antik kenti Pazar Yeri ve Agorası


Pazar salonunun önden görünüşü,ihtişamı insanı
büyülüyor.İkisi kemerli 12 kapıdan girilen alt
katta dükkan olduğu sanılan odalar var.100 m ye
ulaşan uzunluğu ile günümüze oldukça sağlam
gelmiş anıtsal bir yapı,büyük ihtimalle de
bu tür yapılarda dünyada sayılı büyüklerinden.

Pazar Salonunun alt katındaki bölümlerin içten
görünüşü.İçlerindeki kapı daha arkadaki oda-
lara açılıyor,buralar şu an toprakla kaplı.
Pazar Salonu 3 kattan oluşuyor,en üstteki kat
aynı seviyedeki Agora'ya açılmakta.Ön sıradaki
odalar büyük olasılıkla satış yerleriydi.Bura-
lara 12 kapıdan girilmekteydi,her satış yerinin
ayrı bir kapısı yok,bir kaç odaya aynı kapıdan
giriliyor olabilir.Odalara ışık kapılardan ve
V şeklindeki pencerelerden girmekte.Arka odalar
da buralardan sızan ışıkla aydınlanmakta.

Alinda-Agora ve stoa


Tüm büyük duvar boyunca uzanan Agora'nın
arka tarafında bir istinat duvarı bulunmakta.
Agora'nın etrafındaki stoa'dan günümüze sütun
parçaları kalmış.
Agora:Şehir merkezlerinde yer alan dükkan ve
resmi yapıların yer aldığı meydanlar.
Stoa;antik mimaride agoranın yanında yer
alan üstü kapalı ,sütunlu galerilere deniyor.

Alinda kentinde gezerken sütun,heykel,
kabartma,yazıt,sunak gibi bir elemanla
karşılaşmıyorsunuz.Aydın müzesinde de
bir şey göremedim.

Karpuzlu-Alinda-Agora




Agora tiyatronun alt taraflarında yine de
biraz yüksekçe bir yerde.Bitişiğinde evler
var,bu evlerin bazıları terkedilmiş vaziyette.
Evlerde büyük oranda antik kentin taşları kulla-
nılmış,Karpuzlu'nun ilk yerleşim yerlerinin
buraları olduğunu sanıyorum.Alabanda ve Stratonikeia
da olduğu gibi yerleşimin antik kentler üzerine
kurulması zaten daha önce bir çok darbe yiyen
kente son darbeyi vurmuş.Ama yine de Alinda da
bu gördüğüm heybetli yapıların bugüne nasıl geldiği-
ne şaşıyorsunuz.

21 Temmuz 2009 Salı

Aydın-Çine Alabanda


Bu kez Muğla Aydın illeri arasında yer alan
Karia Kentlerinden Alaban'dayı ziyaret ettim.
Muğla'dan Aydın'a giderken Çine ilçesine gel-
diğinizde2. ışıklardan sola dönüp devamlı
asfalt yolu takip ederek Alaban'daya(Araphisar)
ulaşılıyor.9-10 km bir yol gidiliyor,yola devam
edecek olursanız diğer bir Karia kenti Alinda'ya
varılıyor.
Alabanda yazan tabelanın önünden toprak bir
yoldan tepeye doğru gidince yiyatroya varılı-
yor,en tepede surlar görülüyor.Sağ tarafta
köyün bir kısmı, bazı kalıntılar falan görülü-
yor,antik kalıntılarla köy evleri iç içe,bu
yüzden tam anlamıyla gezemedim,birden bir eve
çıkıyorsunuz,köpekler falan avlıyor,tedirgin
oluyorsunuz.Stratonikeia'da olduğu gibi
kentin üzerine Araphisar yerleşimi kurulmuş.
Evlerin yapımında,bahçe duvarlarında antik taşlar
bolca kullanılmış.

Aydın-Çine Alabanda Antik kenti



Antik Karia kenti olan Alabanda'nın ismi
Karia dilinde "Ala"at "banda" yarış kelime-
lerinin birleşiminden oluşmaktadır.Kar kralının
oğlunun yarış kazanması üzerine kral şehre
bu ismi vermiş denilmekte.Yine romalı tarihçi
Çiçero'ya göre şehrin ismi Karia tanrısı
Alabandos'tan gelmiştir.Bu antik kentlerle
ilgili kaynaklar kazılardan çıkarılan tabletler,
taşlara yazılmış yazılar,o zamanki gezginlerin
yazdıkları,devletlerin birbiriyle olan ilişki-
lerindeki yazışmalar,anlaşmalar,bulunan ticari
malların üzerindeki yazı ve resimler,paraların
üzerindeki resimler vs bu kaynakları daha da
çoğaltabiliriz ama yine de binlerce yıllık
bir geçmişi tam olarak açıklayamıyoruz,tahminler
de bulunuyoruz.Bir çok konu gizemini koruyor.

M.Ö 3.yyda kent Karia bölgesi üyesidir,zamanla
Seleukos'ların,Rodos'un,Perslerin işgaline uğrar.
Hellenistik ve Roma dönemlerinde en parlak ve
zengin dönemini yaşar.Coğrafyacı Strabon kentin
zenginliğinden,halkın eğlence ve zevk düşkünlü-
ğünden ,kentte arp çalan kızların çoklu-
ğundan bahseder.Hıristiyanlıkla birlikte kent
eski gücünü kaybeder.Bu antik kentlerin bir ço-
ğuna en büyük darbeyi ilk hırıstiyanlar vurmuş-
tur,tapınaklar yıkılmış yerlerine tapınağın
malzemeleriyle kiliseler yapılmıştır,heykeller
kırılmıştır.Daha sonraları Osmanlılar zamanında
Padişahların izniyle Anadoluya yayılan yağmacı
kazıcılar bulabildikleri değerli eserleri kendi
ülkelerine götürmüşlerdir.Kalan mermerler,taşlar
saray,konak yapan,ev yapanlarca talan edilmiş,
bir kısım eserler de eski eser kaçakçılarınca
yurt dışına kaçırılmıştır.Bizlere kalan bunlar;
bir kısmı şans eseri bugüne gelmiş,bulunan eser-
leri sergileyecek müzesi olmayan iller,bir çok
eser müzelerin depolarında sergileneği günü bek-
lemekte.
Yukarıdaki tabelada şehir surları ve kalıntıların
yerleri belirtilmektedir.

Alabanda Tiyatrosu



Alabanda tiyatrosunun ön sağ taraftan görünüşü.