FOTOĞRAFLARA TIKLAYARAK BÜYÜK
OLARAK İZLEYEBİLİRSİNİZ.

21 Temmuz 2009 Salı

Aydın-Çine Alabanda


Bu kez Muğla Aydın illeri arasında yer alan
Karia Kentlerinden Alaban'dayı ziyaret ettim.
Muğla'dan Aydın'a giderken Çine ilçesine gel-
diğinizde2. ışıklardan sola dönüp devamlı
asfalt yolu takip ederek Alaban'daya(Araphisar)
ulaşılıyor.9-10 km bir yol gidiliyor,yola devam
edecek olursanız diğer bir Karia kenti Alinda'ya
varılıyor.
Alabanda yazan tabelanın önünden toprak bir
yoldan tepeye doğru gidince yiyatroya varılı-
yor,en tepede surlar görülüyor.Sağ tarafta
köyün bir kısmı, bazı kalıntılar falan görülü-
yor,antik kalıntılarla köy evleri iç içe,bu
yüzden tam anlamıyla gezemedim,birden bir eve
çıkıyorsunuz,köpekler falan avlıyor,tedirgin
oluyorsunuz.Stratonikeia'da olduğu gibi
kentin üzerine Araphisar yerleşimi kurulmuş.
Evlerin yapımında,bahçe duvarlarında antik taşlar
bolca kullanılmış.

Aydın-Çine Alabanda Antik kenti



Antik Karia kenti olan Alabanda'nın ismi
Karia dilinde "Ala"at "banda" yarış kelime-
lerinin birleşiminden oluşmaktadır.Kar kralının
oğlunun yarış kazanması üzerine kral şehre
bu ismi vermiş denilmekte.Yine romalı tarihçi
Çiçero'ya göre şehrin ismi Karia tanrısı
Alabandos'tan gelmiştir.Bu antik kentlerle
ilgili kaynaklar kazılardan çıkarılan tabletler,
taşlara yazılmış yazılar,o zamanki gezginlerin
yazdıkları,devletlerin birbiriyle olan ilişki-
lerindeki yazışmalar,anlaşmalar,bulunan ticari
malların üzerindeki yazı ve resimler,paraların
üzerindeki resimler vs bu kaynakları daha da
çoğaltabiliriz ama yine de binlerce yıllık
bir geçmişi tam olarak açıklayamıyoruz,tahminler
de bulunuyoruz.Bir çok konu gizemini koruyor.

M.Ö 3.yyda kent Karia bölgesi üyesidir,zamanla
Seleukos'ların,Rodos'un,Perslerin işgaline uğrar.
Hellenistik ve Roma dönemlerinde en parlak ve
zengin dönemini yaşar.Coğrafyacı Strabon kentin
zenginliğinden,halkın eğlence ve zevk düşkünlü-
ğünden ,kentte arp çalan kızların çoklu-
ğundan bahseder.Hıristiyanlıkla birlikte kent
eski gücünü kaybeder.Bu antik kentlerin bir ço-
ğuna en büyük darbeyi ilk hırıstiyanlar vurmuş-
tur,tapınaklar yıkılmış yerlerine tapınağın
malzemeleriyle kiliseler yapılmıştır,heykeller
kırılmıştır.Daha sonraları Osmanlılar zamanında
Padişahların izniyle Anadoluya yayılan yağmacı
kazıcılar bulabildikleri değerli eserleri kendi
ülkelerine götürmüşlerdir.Kalan mermerler,taşlar
saray,konak yapan,ev yapanlarca talan edilmiş,
bir kısım eserler de eski eser kaçakçılarınca
yurt dışına kaçırılmıştır.Bizlere kalan bunlar;
bir kısmı şans eseri bugüne gelmiş,bulunan eser-
leri sergileyecek müzesi olmayan iller,bir çok
eser müzelerin depolarında sergileneği günü bek-
lemekte.
Yukarıdaki tabelada şehir surları ve kalıntıların
yerleri belirtilmektedir.

Alabanda Tiyatrosu



Alabanda tiyatrosunun ön sağ taraftan görünüşü.


Bu girişlerde ve sahne binasında dor nizamı
kullanılmış.



Orkestranın önünde sahne binasının sütunlu
kısmı görülmekte.

Sahne binasının önünde sütunların sıralandığı
temel ve sütun kaideleri görülmekte.




Tiyatrodan çıkarılan değişik taşlar .

Alabanda Tiyatro



Tiyatroya gelen su kanalı ve pişmiş topraktan
yapılma su boruları görülmekte.Benimle birlikte
tiyatroyu gezen yakın köyden ziyaretçiler su
kaynağının yakınlarda bir yerde olabileceğini
söylediler.

20 Temmuz 2009 Pazartesi


Tiyatronun batı yan duvarlarının dibinde
bu şekilde bir rampa var,araba falan gibi
bir şeyler için olabilir.(yükleme devam edecek)

Alabanda tiyatrosunun oturma basamakları
arasında yer alan merdivenlerinden birisi.



Alabanda tiyatrosunun oturma basamaklarının
bir kaç sırasından sonrası sökülmüş,bir yer-
lerde kullanılmış.Sökülen kısımlara restore
çalışmaları sırasında düz taşlar konmuş,top-
rağın göçmememesi için.

Tiyatronun batısındaki arka duvarlar.


Alabanda tiyatrosunun doğu ve batıda yüksek
kısımlarındaki yan duvarlar günümüzde de
sapasağlam durmakta.Uzun ve kısa taşlar kul-
lanılarak daha hoş görünmesi ve sağlamlığı
sağlanmış.

Oturma basamaklarının en üstünde doğu ve batıda
olmak üzere iki tane tonozlu giriş bölümü var,
bunlar basamakların üstündeki yatay yola açılıyor.

Alabanda tiyatrosu hellenistik döneme tarihlen-
dirilmekte,romalılar döneminde de bazı değişik-
likler yapıldığı belirtiliyor.Yarım daireden
büyük görünen orkestrası,önünde sahne binası
kalıntıları olduğunu düşündüğüm bölümün tepeden
görünüşü.


Alabanda tiyatrosunun üstündeki tepeden
tiyatronun ve Araphisar'ın bir bölümünün
görünüşü.

Tiyatronun üstünden Araphisar'ın ve ovanın
görüntüsü.(yüklemeler devam edecek)

Alabanda Surlar


Alabanda şehir surları



Alabanda tabelasından tepeye doğru hareket
edince uzaklardan görülen eserlerden birisi
de bu surlar.Bu bölümde surlar bayağı kalın
ve payandalı yapılmış.

Antik kentte resmi tek yapı bu içinde
Alabanda'yı bekleyen bekçiler kalıyor.
Bir çok antik kentte olduğu gibi bura-
sı da ücretli,benim müze kartı bayağı işe
yarıyor.


Resmi binanın bahçesinde bulunan bir kaç
sütun,sütun kaidesi vardı.Diğer eserler
Bildiğim kadarıyla Aydın müzesinde sergi-
lenmekte.

Bekçilere ait binanın bahçesindeki bu taş
evde de görüldüğü gibi antik taşlar kulla-
nılmış.

Alabanda Apollon Tapınağı




Apollon yunan mitolojisindeki önemli tanrı-
lardan birisidir.Bir çok özellikleri vardır;
en önemlisi müziğin,sanatların tanrısı olma-
sıdır.İyi bir ok atıcı,ışığın ve gerçeğin
tanrısıdır.Altından bir Lir'i,gümüşten yayı
vardır.Baş tanrı Zeus'un Leto'dan olan oğlu,
Artemis'in ikiz kardeşidir.Heykellerinde tasvir
edilirken başında Defne ağacı yapraklarından
bir taç bulunur.Alabanda'da Apollon ve ikiz
kardeşi Artemis adına tapınakların bulunması
tesadüf değildir.Alabanda'lıların zengin ve
zevke düşkün olduğu sanata önem verdiği antik
çağlarda yaşamış,kenti görmüş gezginlerce belir-
tilmiştir,bir çok genç kızın harp denilen müzik
aletini çalabildiği yazılmaktadır.Bu topluluk-
ların önem verdikleri tanrılar topluluğun kimliği
ile ilgili bize ipuçları vermektedir.

Alabanda apollon tapınağı fotoğraftaki gibi
büyük temel taşlarıyla öylece durmakta.İnsan
daha önce çevreyi gezip gelince şaşırmıyor.
Buralarda tarihi eserlerle birlikte bir taş
yağması yaşanmış,en düzgün taşlar,mermerler
yapılarda ve daha kimbilir nerelerde kullanıldı.

Alabanda-Apollon tapınağı


Alabanda apollon tapınağında temel taşların-
dan başka bir şey yok,mermer olarak da ortada
bulunan kare biçiminde mermer taşlarla çevrili
bölüm var.

Apollon tapınağında ortadaki karemsi mermer
bölümden başka ilginç olan bu oyuk kısım var.
İleriki günlerde bununla ilgili bir bilgi sa-
hibi olursam yazarım.Bundan sonra edineceğim
bilgiler ışığında belki de bir çok konuda
yeni ilavelerim olacak,çok geniş ve gizemli
bir dal antik eserler konusu.

Alabanda Agora


Agora yazan tabelayı dönünce bu kapı çıktı
karşıma,tarlanın kapısı mı meclis binasını
koruyan kapı mı anlaşılır bir kapı değil.
Alabana yazan tabeladan ovaya doğru gidince
Agora(market place )yazan bir tabela var.
Etrafında yarı yatmış,yıkık taşlardan başka
bir şey yok.

Meclis binasına giden yol,tarlanın sahiplerinin
bir de benim gibi meraklı bir kaç kişinin kuru
otları ezip geçtiği.Mısır tarlasının yeşilliğin-
de bouleuterion da yerden fırlamış gibi durmakta.

Alabanda-Bouleuterium(meclis binası)


Meclis binası olduğu önündeki tabeladan belli
olan bu anıtsal yapı tarlaların ortasında kalan
duvarlarıyla kendini gösteriyor,o zamanın en
görkemli şehirlerinden birisinde olduğunuzu anlı-
yorsunuz
Meclis binasının ayakta kalan duvarlarının içten
görünüşü.

Meclis Binasının içindeki görünüm bu,burada
da bir çok şey yok edilmiş.


Bouleuterium'a(meclis binası)giderken solda
tarlalar içinde yapı kalıntıları,duvarlar
var.Fotoğrafını biraz uzaktan çekebildim
yanına gidebilmek mümkün değil,dikenler ve
otlar içinde kaybolmuş,yaza girerken buraları
temizlemek çok mu zor,oysa buralar tanıtılsa,
temiz gezilir yerler olsa gelen bir çok turist
olur ve çevreye faydaları da dokunur diyorum.