Aydın'ın Karpuzlu ilçesi sınırları içinde yer
alan Alinda antik kent bir Karya kenti,daha
önceki gezilerimde bahsettiğim gibi önce Karya
kentlerini geziyorum.Daha önce Stratonikeia,
Lagina,Alabanda şimdi de Alinda nasip olursa
sırada Labranda antik kenti.Karya'lılar Anadolu
kökenli ve yaşadıkları çağa göre çok modernler,
belki bundan biraz da bu kentlerin az tanınıyor
olması ilgimi çekiyor.
Alinda'ya Aydın'dan Çine ilçesine az bir mesafe
kala sağ tarafa giden bir yol var,tabelada
Karpuzlu ve Alinda yazılarını görüyorsunuz,bu
yoldan 27 km kadar gidince Karpuzlu'ya dolayısıy-
la Alinda'ya geliyorsunuz.Şimdiye dek gezdiğim
Karya kentlerinde olduğu gibi Karpuzlu'nun ilk
kurulan bölümleri Alinda antik kenti üzerine
kurulmuş ,böyle olunca da doğal olarak evler
yapılırken antik kentin taşları kullanılmış,
tarihi dokuya bayağı zarar verilmiş.Alinda bir
Karya kenti olsa da burada Hellenistik dönem,
Roma ve Bizans dönemlerinde de değişik kültürler
yaşamış ve eserler bırakmışlar.Bizans döneminde
Alinda'nın piskoposluk merkezi olduğu belirtilmekte.
Alinda'nın öyküsü anlatılırken bir çok yerde aynı
öykü geçmekte;Karya yönetimin iç karışıklıklar
yaşaması üzerine Karya Kraliçesi Ada'yı kardeşi
Piksadaros devirip onu sürgüne gönderir.Ada Alinda
yı kendisine başkent yapar.Daha sonra Anadolu'ya
sefere çıkan İskender Alinda'ya da gelir,kentin
korunaklı yapısından dolayı ele geçiremez ama Ada
kentin kapılarını İskender'e açar ve aralarında bir
antlaşma yaparlar.İskender Karya'yı tamamen fethet-
tikten sonra ülkenin yönetimini Ada'ya bırakarak
yoluna devam eder.
Tabii bir çok Antik kentte bu çeşit mitolojik
öyküler geçiyor.Hala tüm gizemleriyle bu kentler
sırlarını korumakta.
FOTOĞRAFLARA TIKLAYARAK BÜYÜK
OLARAK İZLEYEBİLİRSİNİZ.
OLARAK İZLEYEBİLİRSİNİZ.
24 Ağustos 2009 Pazartesi
Aydın Karpuzlu-Alinda Antik kenti
Karpuzluya girdikten sonra sağ tarafta Agora'yı
görüyorsunuz,hiç sapmadan yola devam ediliyor,
hatta ben bir ara yanlış mı gidiyorum diye çeliş-
kide kaldım.Git git sanki başka bir yere gidiyor-
sunuz daha sonra yol kıvrılarak tepeleri tırmanmaya
başlayınca tamam diyorsunuz.Karpuzluyu geçtikten
sonra bir 3-4 km daha gidiliyor,dar virajlı bir yol.
Yolun sonunda resimde görülen yapıya geliyorsunuz,
belediyece yaptırıldığı yazıyor,görevliler sizi
karşılıyor,ücretsiz gezilen bir yer.Arabanızı bu
binanın kenarına parkedip daha sonrası yürüyerek
geziliyor.Tiyatronun bulunduğu aşağı akropole kadar
bayağı bir yol var.
Alinda antik kenti
Alinda antik kenti su kemeri
23 Ağustos 2009 Pazar
Alinda Yukarı akropol -Sarnıçlar
Alinda iki değişik tepe üzerine kurulmuş
iki akropole sahip.Yukarı akropolde resimdeki
gibi yanyana sıralanan 6 adet sarnıç var,
alt taraflarında küçük taşlarla yapılan örgü
sistemleri görülüyor,üst taraflara doğru sıvalı.
İlk gördüğümde bunları şarap veya zeytin yağı
depolarına benzetmiştim ama antik kentin girişin-
de görevli arkadaşın verdiği tanıtım broşüründe
sarnıç olarak geçiyor.
Alinda antik kenti mezar kalıntıları
Alinda antik kenti tapınak kalıntıları
Alinda antik kenti- Doğu kulesi
Aşağı akropolde görülmeye değer eserlerden birisi
de bu kule,çok katlı olarak yapılmış,kentin doğu-
sunda yolu ve ovayı gören kayalık bir yerde,
uzaktan görünüşü de mükemmel doğayla uyum içinde
bir bütün oluşturuyor.
Taş işçiliğindeki ustalık kendini gösteriyor.
Günümüze bayağı sağlam olarak gelmiş,Alt katın
bişik iki kenarında kapılar var.Üst oda da kapı
gibi bir boşluk ve çokça pencere var.Bu kapı
balkon gibi bir yere açılıyor olabilir.
Yapı şu an inekler için sığınak
olarak kullanılıyor anlaşılan,içerisinde inek
dışkıları var,hayvanların yattığı belli.
Alinda Antik Tiyatro-Karpuzlu
Alinda antik tiyatro
22 Ağustos 2009 Cumartesi
Aydın-Karpuzlu Alinda
Alinda Antik kenti Tiyatrosu
Karpuzlu-Alinda Antik kenti tiyatrosu duvarları
Alinda Antik agoraya uşlaşmak da bir sorun,
dar bir toprak yol,otlarla kaplı,yanlış mı
geldim diye kendinize sorarak yol alıyorsunuz.
Agoranın ön kısmına topragın kaymaması için
payandalı bir istinat duvarı yapılmış.Bu antik
kentte herhangi bir açıklayıcı,yön gösterici
tabela yok.Esrlerle ilgili açıklamalar da yok
tabii halbuki bu tür şeyler insanların bu yapıları
daha bilinçli ve severek gezmesini sağlıyor.
Alinda antik kenti Pazar Yeri ve Agorası
Pazar salonunun önden görünüşü,ihtişamı insanı
büyülüyor.İkisi kemerli 12 kapıdan girilen alt
katta dükkan olduğu sanılan odalar var.100 m ye
ulaşan uzunluğu ile günümüze oldukça sağlam
gelmiş anıtsal bir yapı,büyük ihtimalle de
bu tür yapılarda dünyada sayılı büyüklerinden.

Pazar Salonunun alt katındaki bölümlerin içten
görünüşü.İçlerindeki kapı daha arkadaki oda-
lara açılıyor,buralar şu an toprakla kaplı.
Pazar Salonu 3 kattan oluşuyor,en üstteki kat
aynı seviyedeki Agora'ya açılmakta.Ön sıradaki
odalar büyük olasılıkla satış yerleriydi.Bura-
lara 12 kapıdan girilmekteydi,her satış yerinin
ayrı bir kapısı yok,bir kaç odaya aynı kapıdan
giriliyor olabilir.Odalara ışık kapılardan ve
V şeklindeki pencerelerden girmekte.Arka odalar
da buralardan sızan ışıkla aydınlanmakta.
Alinda-Agora ve stoa
Tüm büyük duvar boyunca uzanan Agora'nın
arka tarafında bir istinat duvarı bulunmakta.
Agora'nın etrafındaki stoa'dan günümüze sütun
parçaları kalmış.
Agora:Şehir merkezlerinde yer alan dükkan ve
resmi yapıların yer aldığı meydanlar.
Stoa;antik mimaride agoranın yanında yer
alan üstü kapalı ,sütunlu galerilere deniyor.
Alinda kentinde gezerken sütun,heykel,
kabartma,yazıt,sunak gibi bir elemanla
karşılaşmıyorsunuz.Aydın müzesinde de
bir şey göremedim.
Karpuzlu-Alinda-Agora
Agora tiyatronun alt taraflarında yine de
biraz yüksekçe bir yerde.Bitişiğinde evler
var,bu evlerin bazıları terkedilmiş vaziyette.
Evlerde büyük oranda antik kentin taşları kulla-
nılmış,Karpuzlu'nun ilk yerleşim yerlerinin
buraları olduğunu sanıyorum.Alabanda ve Stratonikeia
da olduğu gibi yerleşimin antik kentler üzerine
kurulması zaten daha önce bir çok darbe yiyen
kente son darbeyi vurmuş.Ama yine de Alinda da
bu gördüğüm heybetli yapıların bugüne nasıl geldiği-
ne şaşıyorsunuz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)